Yayın No: |
20 |
ISBN No: |
978-605-01-0667-1 |
Yayın Yeri: |
ANKARA |
Sayfa Sayısı: |
152 |
Fiyatı: |
10-8-12 TL |
Fiyatı: | 12,00 TL | Üye: | 10,00 TL | Öğrenci: | 8 TL |
SUNUŞ Jeofizik; fizik ilkelerini kullanarak yerküreyi, hidrosferi, atmosferi ve uzayı inceleyen bir bilim dalıdır. Jeofizik Mühendisliği; Petrol, doğalgaz, maden ve endüstriyel hammaddelerin aranması, bulunan rezervlerin özelliklerinin saptanması, yer altı suyu, jeotermal enerji, çevre ve arkeolojik araştırmalar ile baraj, demiryolu, karayolu, enerji santralleri, havaalanları ve benzeri mühendislik yapılarının zemin ve temel etütleri, deprem ile ilgili konularda eğitim ve araştırma etkinliklerinin yürütüldüğü; fizik, matematik, bilgisayar, elektronik teknolojisine dayalı dili matematik olan sayısal bir mühendislik dalıdır. Su insanların ve canlıların yaşamları için hayati öneme sahiptir. Dünya nufüsünün artışı ile beraber suya olan ihtiyaçta artmaktadır. Yeni su kaynaklarının bulunması kullanıma sokulması gerekmektedir. Yeraltı su kaynaklarının araştırılması, mevcut derinlikleri, suların tuzuluğu, kirlenme etkisi, kıyı akiferlerinde tuzlu su girişimlerinin tespiti, Jeofizik Kuyu ölçümleri, su sondaj kuyularında tabakaların ve mühendislik yapıların oturacağı kusurlu zeminlerin (tektonik hareketlerle oluşan kırıklar, çatlaklar, boşluklar. mağaralar) tespiti jeofizik mühendisliği çalışmaları içerisinde yer almaktadır. Su Sondaj Kuyularında Jeofizik Kuyu Ölçüsü Alınması ve Değerlendirilmesi, Enjeksiyon, Yeraltı Suları Teknik Sorumluluk (YAS Arama ve Kullanma Belgesi Hazırlama) kurs notları kitabında; Sn. Jeofizik Mühendisi Erol Tahsin Boz tarafından jeofizik kuyu logu ölçüsü alınması ve değerlendirilmesi, Sn. Jeofizik Mühendisi Cengiz Güven ve Sn. Jeofizik Mühendisi Serkan Azdiken tarafından enjeksiyon yöntemi, yeraltı suyu arama ve kullanma belgesinin hazırlanması ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Mesleğimizle ilgili yayın eksikliğini giderme konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kurs notu kitabının meslektaşlarımıza yararlı olacağına inanıyoruz. Su Sondaj Kuyularında Jeofizik Kuyu Ölçüsü Alınması ve Değerlendirilmesi, Enjeksiyon, Yeraltı Suları Teknik Sorumluluk (YAS Arama ve Kullanma Belgesi Hazırlama) kurs notları kitabının hazırlanmasında yoğun emek harcayan Sn. Erol Tahsin Boz, Sn. Cengiz Güven, Sn. Serkan Azdiken ve tüm emeği geçenlere TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası XV. Dönem Yönetim Kurulu adına teşekkür ediyorum. Saygılarımla, Kasım 2014
Şevket DEMİRBAŞ TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası XV. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ÖNSÖZ Evrendeki tüm canlılar için su vazgeçilmezler listesinin başında yer alır. Daha da öz söylemek gerekirse yaşam suyla başlar suyla devam eder. Ancak, uluslararası araştırmalar dünyamızdaki su kaynaklarının hızla tükenmekte olduğunu bildirmektedir. Özellikle artan dünya nüfusu ve buna paralel olarak suya olan talebin artması nedeniyle doğal su rezervleri hızla azalmaktadır. Son yıllarda, iklim değişikliklerine bağlı yağış düzensizlikleri de su rezervlerinin azalmasına katkı sağlamaktadır. Ülkemiz de bu olumsuz gelişmeden payına düşeni almakta, doğal göllerimiz artan kuraklık, düzensiz yağışlar ve aşırı su kullanımı nedeni ile ya kurumakta ya da kurumaya yüz tutmaktadır. Suya olan aşırı talep nedeni ile yeraltı su seviyeleri de daha aşağılara inmekte, dahası su sondaj kuyularından alınabilecek su miktarı düşmektedir. Yeraltı suyunun artık daha derin kuyulardan sağlanması zorunluluğu, tabakaların hem su içeriği hem de kalite bakımından da iyi araştırılması gereğini ortaya koymaktadır. Bu araştırma yöntemlerinden biri olan Jeofizik kuyu logları da, bu araştırmalarla birlikte önemli hale gelmektedir. Bu çalışmada, en temel jeofizik kuyu logları ve bu jeofizik kuyu logu yöntemiyle litolojik tanımlama, su taşıyan tabakaların hangi derinliklerde olduğu konularıyla birlikte, tuzluluk bakımından kullanılabilir standartta olanların ayırt edilip yüzeye, kuyubaşına çıkarılmasına kadar geçen süreç anlatılacaktır. Son söz; bu yayını hazırlamama bilgi ve belge desteğiyle katkıda bulunan DSİ Genel Müdürlüğü`ndeki tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. EROL TAHSİN BOZ Jeofizik Mühendisi ÖNSÖZ Yer kabuğunu meydana getiren kayaçlar, gerek oluşumları esnasında gerekse uzun jeolojik devirler esnasında birçok tektonik hareketlerin etkisi altında kalarak yapılarında birçok kusurlar (kırıklar, çatlaklar, faylar, boşluklar, mağaralar) meydana gelmiştir. İşte zemini ( temeli ) teşkil eden bu kusurlu kayaçlar, üzerlerine oturtulacak mühendislik yapılarının (baraj, gölet, tünel, demir yolu, kara yolu, hava meydanı, liman ve büyük binalar gibi) ağırlıkları (statik yükler) ve deprem esnasında meydana gelecek dinamik yüklerden dolayı birçok fiziksel güçlerin etkisi ile fiziksel özelliklerini kaybettiklerinden, üstlerinde oturan mühendislik yapılarında istenmeyen büyük hasarlar meydana gelmesine sebep olurlar. Bu istenmeyen riskleri ortadan kaldırmak için, mühendislik yapılarının oturacağı kusurlu zeminlerin (temellerin) iyileştirilmeleri gereksinimi duyulmuş ve bu konuda birçok iyileştirme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yazımızda, iyileştirme yöntemlerinden biri olan ve geniş bir uygulama alanına sahip, en önemli yöntem olan ‘ENJEKSİYON YÖNTEMİ` n den ve bilhassa baraj ve göletlerdeki uygulamalarından bahsedeceğiz. Ülkemiz` de enjeksiyon uygulamaları bir hayli yeni olup, 1960` lar dan sonra özellikle baraj temellerinde ‘geçirimsizlik perde` ve tünellerde ‘dolgu` (kontak) enjeksiyonları ile başlamıştır. Günümüzde başta barajlar, göletler ve tüneller olmak üzere bütün büyük mühendislik yapılarının oturduğu temellerin iyileştirilmesine gereksinim duyulmaktadır. Yapılan bu yapıların ileride, mal ve can kaybına sebep olmaması uzun yıllar insanlığa ve ülke ekonomisine katkıda bulunabilmesi ve en az maliyetle en sağlam temelin yaratılabilmesi en iyi temel iyileştirme tekniği olan ‘Enjeksiyon Tekniği`nin iyi bilinmesi ve uygulanabilmesi ile mümkün olacaktır.
cengiz GÜVEN Serkan AZDİKEN Jeofizik Yüksek Mühendisi Jeofizik Yüksek Mühendisi |