(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr
tmmobjfmo@hs01.kep.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİRKANUN TASARISI HAKKINDA ODAMIZ GÖRÜŞÜ

Etkin, etkili, vatandaş odaklı, hesap verebilen, katılımcı, saydam ve olabildiğince yerel bir yönetim anlayışı olan gelişmiş AB ülkelerinde yerinde yönetim kapsamında uygulanan değerler, küreselleşen dünyada yönetim anlayışlarında da bir takım değişiklikleri ve değişimleri beraberinde getirmektedir. Bu değişimden ülkemiz de etkilenmektedir.

31 Aralık 2008 tarihli ve 27097 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2008/14481 sayılı Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı" ile "Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar çerçevesinde  Avrupa Birliği müktesebatının ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması için Ulusal Programda yer alan gerekli idari düzenlemeler,  ülkemizde de kamu yönetimi reformları için temel ilke ve değerler olarak ön plana çıkmıştır.  

Bu ilke ve değerler bir yandan vatandaşlar için hizmet kalitesini geliştirerek vatandaş memnuniyetini arttırmayı, diğer yandan da vatandaşların kamu yönetimine daha fazla katılımını sağlamayı öngörmektedir. Bu yeni anlayışla kamu yönetimi, etkinliği, verimliliği ve vatandaşın artan hizmet beklentilerini karşılamak zorundadır.

Bilindiği üzere,  Mahalli idareler tarafından sunulan kamu hizmetleri, özellikleri itibariyle vatandaşlarımızın günlük yaşantısını ve hayat kalitesini doğrudan etkileyen bir nitelik arz  etmekte olup halkımızın refahının artırılması ve vatandaşlarımızın hayatının kolaylaştırılması yerel yönetimlerin sundukları hizmetlerle doğrudan ilgili olduğu; bunun yanında, mahalli idarelerin halkımızın demokratik hayata katılımını sağlamak bakımından da çok önemli bir fonksiyonu  ifa ettiği, bu sebeple, mahalli idarelerin sürekli biçimde geliştirilmesi ve etkin hizmet üretme kapasitesine sahip hale getirilmesi gerektiği gerekçesi ile önümüzdeki günlerde TBMM‘de görüşülecek olan  "Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair  Kanun Tasarısı"yla 29 il özel idaresi, 1591 belde belediyesi ile 16082 köyün tüzel kişiliği sona ermekte, büyükşehir sınırlarındaki beldeler mahalleleri ile köyler ise mahalle olarak ilçe belediyelerine katılmakta, diğer illerde tüzel kişiliği sona erdirilen belde belediyeleri ise köye dönüştürülmektedir.

Muhtemelen yasalaşacak olan Yasa Tasarısının uygulamaya konulmasıyla, özellikle kırsal kesimde yaşayan halkımız, temelinde sosyal bir hareket olmasına karşın, ekonomik yaşamdan kültüre kadar hayatın her yönünü etkileyen temel bir değişimi yaşayacaktır. Yani kırsal kesimden şehre göç olayı daha fazla olacaktır.

Göç olayı ile birlikte yaşanabilecek gelişmeler:

- Her gün nüfusu daha da artan şehirler, sınırlı kaynakları ile vatandaşlara modern bir kente yaraşır bir kamu hizmeti sunma çabası içinde iken yeni göç dalgasından, artan nüfustan daha fazla etkilenecektir.

-Artan nüfustan etkilenen sadece yerel ve merkezi yönetim olmayıp, göç edilen yerde daha önce yaşayan halk ve göç eden kişilerde hızlı ve düzensiz göçün getirdiği sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacaklardır.

-Yeni ortama adaptasyon süreci aileler üzerinde, sosyal, kültürel, ekonomik, politik  bünyesi ile yakından ilişkili ve onu derinden etkileyen değişik şekillerde etkilere yol açacaktır.

-Gidilmesi düşünülen yerdeki yeni iş olanakları, yüksek ücret, ucuz yada verimli toprak, yükselme olanakları, sağlık, eğitim vb. imkanların mevcudiyeti, gıda maddelerinin bol ve çeşitli oluşu, konut imkanı, toplumsal güven ve huzurun var olması  nedeniyle, bu göçler iradi/zorlama olmadan olacaktır.

Batıdaki Belediye Uygulamaları

Bugün gelişmiş batı ülkelerinde belediyeler için tespit edilen en az  nüfus 8-10 bin arasındadır. Bu nüfusun altındaki yerleşim birimlerindeki her türlü yatırım, hizmet ve makine parkının ekonomik olmayacağı çeşitli araştırmalarla ortaya konmuştur.

Küçük belediyeleri birleştirerek belediye nüfusunu arttırıp belediye sayısını azaltan ülkelerin başında Bulgaristan %88, İsveç %87, Danimarka % 80, Belçika %78, İngiltere %76 oranları ile ilk sıraları almaktadırlar.

Norveç ve Avusturya %40, Hollanda ise %20 oranında belediye sayısını azaltan ülkeler arasındadırlar.

Sonuç ve Öneriler:

-Kırsaldan şehre doğru olan iç göç sebebiyle şehirlerin etrafı hızla dolacak, üretim ve bölüşüm yapısı değişecektir.  Bu göçlerin  kentsel hizmetlerin kalitesini düşürmemesi ve şehirlerin etrafında sağlıksız yerleşimlere neden olmaması için büyükşehir belediyelerinin doğru planlama ve ekonomik yeterlilik ve eşit yatırım yapması ile mümkün olacaktır.

-İmar planlarında;  özellikle zemin etütlerinde,  zeminin fiziksel özelliklerini belirlemek amacıyla yapılacak çalışmaların ve yeraltının dinamik esneklik direnişlerini ve yerin dayanımı, taşıma gücü, yer altı suyu varlığı, yer altı yapısı, deprem bölgelenmesi, yer kırıklarının hareketleri, oturma, sıvılaştırma ve yer kaymalarının boyutları gibi zeminin fiziki özelliklerini belirleyen çalışmalar yönünden,  yapılaşma konusunda bilimsel ve kesin sonuçlara ulaşılabilmesini sağlayacak çalışmalar, deprem kuşağında olan Ülkemizde Belediyelerde Jeofizik Mühendislerinin istihdam edilmesi, Belediyelerin öncelikleri arasında olmalıdır.

-Belediyeler,  imar planlarının uygulayıcısı olmasından dolayı, göç nedeniyle yeni imar alanlarının açılmasında ve düzenlemesinde, TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ  ve Odalarıyla ile birlikte hareket etmelidir.

-Yeni imar planları ile insanımızın, aile ve toplum hayatını yakından etkileyen fiziki çevreyi yaşanabilecek bir hale getirmek için yapılacak yasal düzenlemelerde Belediyelerin TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ  ve Odalarının katkı sunmasının önü açılmalıdır.

-6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile kurulan ve Türkiye sınırları içinde meslek ve sanatlarını icraya kanunen yetkili olup da mesleki faaliyette bulunan yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis ve mimarları, teşkilatı içinde toplayan tüzel kişiliğe sahip  Kamu Kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği; anılan Kanunun  2.Maddesinde sayılan a),b),c) ve d) fıkraları ile tanımlanan görevlerine uygun  bir düzenlemeyi kapsaması için TBMM‘nde görüşülecek olan "Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair  Kanun Tasarısı"na bir madde eklenmesi yönünde gerekli girişimin yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

07.11.2012
TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
XIV. DÖNEM YÖNETİM KURULU

Okunma Sayısı: 2046