(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU
<BR>İZMİRDE66 MW BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM VE KISMİ TSUNAMİ


İZMİRDE66 MW BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM VE KISMİ TSUNAMİ

T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı`ndan alınan verilere göre; Türkiye saati ile 14:51‘de merkez üssü Ege Denizi, Seferihisar (İzmir) aletsel büyüklüğü  6.6 (Mw) ve Odak derinliği 17.26(Km.) olan, Uluslararası deprem veri merkezlerine göre 6,9(Mw)-7,0(Mw)  büyüklüğünde (CSEM, USGS)  şiddetli bir deprem ve kısmi tsunami meydana gelmiştir.

İzmir`in yanı sıra Aydın, Manisa, Muğla, Uşak, Denizli ve çevre illerde ve İstanbul ve Tüm Marmara`da hissedilen, depremin ardından, 31.10.2020 09:23 ‘e kadar geçen zaman da  büyüklükleri 1.5 ile 5.1 arasında değişen 484 artçı sarsıntılar meydana gelmiştir. Depremin belirgin süresi ise ilk belirlemelere göre 15,68 sn. olarak hesaplanmıştır.

Resmi açıklamalara göre (31.10.2020 saat 9:23); 25 vatandaşımız hayatını yitirmiş, 804 vatandaşımız yaralanmış, birçok bina hasar görmüştür. Yıkılan binalarda kurtarma çalışmaları devam etmektedir.

Depremde vefat eden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Ayrıca hasar gören binalara girilmemesini öneriyoruz.

DEPREM ÜLKEMİZİN GERÇEĞİDİR, DEPREMLER GEÇMİŞTE YAŞANDIĞI GİBİ GELECEKTE DE YAŞANACAKTIR.

Ülkemiz aktif bir deprem kuşağında yer almaktadır.  Bu gerçekliğe ve geçmişte yaşanan büyük can ve mal kayıplarına rağmen gerekli tedbirlerin alınmamış olması tekrar, tekrar aynı acı ve üzüntüleri  yaşamamıza neden olmaktadır.

Depremler ve doğal afetler ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeğidir. Yer seçiminden başlayarak imar planlarının afet riskine göre hazırlanması, depreme dayanıklı güvenli yapıların üretilmesi, insanların deprem konusunda bilinçlendirilmesi, deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında yapılacak çalışmalarla depreme hazırlıklı olunması gerekmektedir.

Deprem zararlarını en aza indirmek için; mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, zemin ve temel etüt raporları standartlara uygun yapılmalı, Riskli alanlar imara açılmamalı, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, İmar Planına altlık teşkil eden jeolojik-jeofizik-jeoteknik etütler yapılmalı, ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemelidir.

Meydana gelen depremler, çok sayıda can ve mal kaybına, büyük üzüntüler ve acılar yaşanmasına sebep olmaktadır. Depremin etkilerini en aza indirmeye yönelik tedbirlerin bir an önce alınması ve hayata geçirilmesi, ülke ekonomisi yönünden olduğu kadar, can ve mal güvenliği açısından da büyük önem taşımaktadır. Depremlere karşı hazırlıklı olma ve deprem zararlarını en aza indirme politikaları merkezi ve yerel yönetimlerin önceliği olmalıdır. Ülkeyi ve toplumu depreme karşı hazırlıklı hale getirmek ve halkın deprem güvenli binalarda yaşamasını sağlamak devleti yönetenlerin sorumluluğundadır.

Bir doğa olayı olan depremlerin; geçmişte olduğu gibi gelecekte de meydana geleceğini, önlenemeyeceğini, ancak alınacak bilimsel önlemler ve bilinçli eğitim ile zararın en aza indirilebileceğini unutmamalıyız.

Ülkemizde her an deprem olabilir. Deprem yarın olacakmış gibi hazırlıklı olmalıyız. Deprem zararlarının en aza indirmenin en önemli yolu deprem dayanıklı binaların üretilmesidir.

 Bilinmelidir ki !!! DEPREM ÖLDÜRMEZ BİNA ÖLDÜRÜR.

Saygılarımızla

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

XVIII. DÖNEM YÖNETİM KURULU  

Okunma Sayısı: 340