PROF DR D ALİ KEÇELİ JEOFİZİKJEOTEKNİK ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

PROF. DR. D. ALİ KEÇELİ JEOFİZİK - JEOTEKNİK ÇALIŞTAYI
SONUÇ BİLDİRGESİ

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen Prof. Dr. D. Ali Keçeli Jeofizik-Jeoteknik Çalıştayı 17-18 Nisan 2015 tarihleri arasında Antalya‘da Raymar Otel salonunda Jeofizik, Jeoloji, İnşaat Mühendisleri, Mimar ve Şehir Plancılarından oluşan jeoteknik bilimi ile ilgilenen meslektaşlarımız, yurtiçi bilim insanları, araştırmacılar, uzmanlar, bürokratlar, sektörde faaliyet gösteren firma temsilcileri ve öğrencilerden oluşan 150 katılımcıyla gerçekleştirilmiştir.

Dünyada ve Ülkemizde Jeofizik Mühendisliğinin Jeoteknik çalışmalardaki yeri, önemi, bilimsel çalışmaları, teknolojik gelişmeleri, mesleğimizi yakından ilgilendiren güncel konuları tartıştırmak amacı ile bilim insanları, bürokratlar ve konusunda uzman insanları bir araya getirilmesi sağlanmış ve çözüm önerileri sunulmuştur;

• Makro ve Mikro bölgelendirme çalışmaları yapıldıktan sonra şehir ve bölge planlamalarının yapılması ve bu çalışmaların ilgili mühendislik disiplinleri ile birlikte ortak olarak yürütülmesi,

•  İnsanlarımızın depreme dayanıklı binalarda yaşaması, can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi için mutlaka, yapı tasarımı için gerekli jeofizik çalışmaların yapılması ve ilgili diğer Mühendislik disiplinleri ile ortaklaşa çalışmaların yürütülmesinin sağlanması,

 •  Topraklarının büyük bir çoğunluğu birinci derece deprem bölgesinde yer alan Ülkemizde, deprem dalgalarını en az büyüten alanlar belirlenerek yeni yerleşim yerlerini bu alanlara yönlendirmek ve mevcut yapıların depremde yıkılma riskinin hızlı ve ekonomik bir biçimde araştırılmasını sağlayabilecek yapıyı tahrip etmeyen Yapı Jeofiziği çalışmalarının yapılması,

•  Baraj projelerinin her aşamasında; örneğin göl alanının su tutma özelliğinin belirlenmesinde, heyelan durumunun tespitinde, baraj bent yerinin belirlenmesinde, suyun taşınacağı tünel güzergâh seçiminde, cebri boru hattının güzergâh seçiminde, santral yeri ve kuyruk suyu hattının seçiminde ve mevcut barajlarda meydana gelen su kaçaklarının yerlerinin belirlenmesinde jeofizik yöntemlerin etkin olarak kullanılmasının sağlanması,

•  Ülkemizde gömülü birçok boru hattının yer seçimlerinde ve korozyon etkisinin en az olabilecek alanların belirlenmesinde mutlaka jeofizik çalışmalarının yapılması,

•  Özellikle elektrik üreten santrallerin şalt sahalarında yapılan topraklamalar için toprağın iki ve üç boyutlu özdirenç modellerinin Jeofizik Mühendisleri tarafından belirlenerek daha ekonomik bir topraklama yapılmasının sağlanması,

• Heyelan alanlarında kayabilecek mevcut malzemenin yanal ve düşey yöndeki yayılımını belirlemek için Jeofizik yöntemler yardımıyla iki ve üç boyutlu modeller oluşturularak heyelan geometrisi ortaya konmalı ve heyelanın stabilite analizi yapıldıktan sonra gerekli önlemlerin alınması sağlanması,

•  Zemin iyileştirme çalışmaları yapılmadan önce Jeofizik yöntemlerle doğal zeminin durumu belirlenmeli ve ilgili mühendislerin buna göre zemin iyileştirme yapmaları ve zemin iyileştirme yapıldıktan sonra tekrar jeofizik yöntemlerle zemin iyileştirmenin kontrolünün yapılması ve kazık temelli yapılarda kazıkların derinlikleri, sağlamlığını belirlemek için jeofizik yöntem olan kazık bütünlük testlerinin yapılmasının sağlanması,

• Üç tarafı denizlerle çevrili Ülkemizde denizlerde ve göllerde yapılan birçok jeoteknik amaçlı çalışmalarda deniz jeofiziği yöntemlerinin kullanılmasının sağlanması,

• Fay araştırmalarına yönelik projelerde, jeofizik yöntemlerin etkin olarak kullanılmasının sağlanması,

• Belediyeler ile çalışmakta olan Jeofizik firmalarının hazırladıkları raporları ve yaptıkları çalışmaları takip edecek ve kontrol edecek Jeofizik mühendislerinin birçok belediyede istihdam edilmemesi sonucunda belediyelerde çalışan farklı mühendisler tarafından eksik incelemeler ve kontroller yapılmaktadır. Bu durumun önüne geçmek ve sürekli yenilenen Jeofizik mühendisliği yöntemlerinin iki ve üç boyutlu uygulamalarını sağlamak amacı ile belediyelerde Jeofizik Mühendislerinin istihdam edilmesi gerekliliğinin vurgulanması, 

• Yapı Denetim firmalarında, hem jeoteknik hem de yapı jeofiziği eğitimini alan Jeofizik Mühendislerinin mutlaka çalışmasının sağlanması,

• TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası tarafından verilen mesleki kursların sürelerinin uzatılması çalışma kampları tarzında yapılmasının sağlanması,

•  Üniversitelerimizin Jeofizik Mühendisliği Bölümlerinde jeoteknik mühendisliği ile ilgili derslerin yoğunluğunun ve yapı jeofiziği derslerinin yaygınlaştırılmasının sağlanması öğrencilerimizin eğitim kalitelerinin yükseltilmesi, staj konusunda gerekli desteğin sağlanması, araştırma yapmaları ve proje hazırlamaları için gerekli türkçe kaynak kitap sayısının artırılmasının sağlanması,

•  3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 8. Maddesine eklenen bir bentle Jeofizik Mühendisliği Hizmetlerinin mesleki, bilimsel ve teknik esaslar, kamu yararları doğrultusunda verilmesini engelleyici bir düzenleme getirilmiştir. Kamu yararı, insanlarımızın depremlerden ve diğer bütün afetlerden korunma, sağlıklı ve güvenli bir çevrede ve konutta yaşama hakkı açısından 3194 sayılı İmar Kanunu‘na eklenen bu değişikliğin en kısa sürede düzeltilmesi,

• 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunun, Uygulama Yönetmeliğin de gerekli değişikliklerin yapılarak, Yapı Jeofiziği uygulamalarının, mühendislik yapılarında yapılacak çalışmalarda uzmanlık gerektirmesi ve konusu gereği jeofizik mühendisleri tarafından yapılmasının sağlanması,

Sonuçları ile;

Bu çalıştayın bilimsel çalışmalara, teknolojik gelişmelere, ilgili diğer mühendislik disiplinlerinin bilgi alış verişine katkı koyduğu inancıyla,

Demokratik, Laik, Atatürk İlke ve Devrimlerine bağlı, Hukukun üstünlüğüne inanan, katılımcı, bilim ve teknolojiden yana multidisipliner çalışmayı benimseyen bir meslek grubu ve Oda olarak, ülkemiz ve dünya insanlarının barış ve sağlıklı bir yaşam sürmesi dileklerimizle tüm ilgililere ve kamuoyuna sunarız.
Saygılarımızla.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası
XV. Dönem Yönetim Kurulu